Madem Stand Up’ları unuttuk, şimdi buralar stand up girişlerimle ağlasın 🙂
Kaan Sekban’ı yazmayı nasıl unuturum gerçekten? Şaka gibi, ama aslında Kaancığım toplamda 3 kere giderek, kişisel tarihimde (ki hep de aynı içerikli oyuna) en çok gittiğim stand upçı olma kurdelesini, göğsünde taşıyor! Hoş umrunda mı? Bence umrunda ya.., O bir tık mükemmeliyetçi ve böyle minik nüanslardan çok mutlu olan bir “kuzen”. O yüzden kendisine saygı ve selamlarımı iletiyorum. Ayşe Balıbey kankası ile beraber çektikleri youtube’taki Gömercin Kuşları’nı da izlemiyorsanız ayrıca izleyin diyorum. Seri komiklik, şakalık garantili.
Ne diyorduk? Hah stand up. Kaan Sekban Saçmalar stand upı 3 saat süren, 1 alana 1 bedava gibi de görünebilecek 2 bölümden oluşan oldukça uzun bir show. İlk bölümü, BY – beyaz yaka; ikinci bölümü BYS – beyaz yaka sonrası dönemi olarak özetleyebiliriz aslında. Ben de eski bir beyaz yakalı olarak, özel sektörde başına gelenleri aktardığı o ilk bölümde, “ayy aynısı bizde de vardıııı” diye içimden içimden bağırarak, çok bağ kurdum kendisiyle. O da bir black sheep, o da bir itilmiş kakılmış “team member” olduğu için haliyle, Kaan’ı daha bir sevdim. Tüm o olmayanı oldurma halleri çok doğal akıyordu. Ve fakat çok da güzel şekilde hikayeleşiyordu; kahramanın yolculuğu gibi. Önce sıradan bir dünya, sonra maceraya çağrılma (bu durumda kovulma), sınavlar, çileler ve bingoo!!.. Mutlu son!. Keşke her black sheepimizin hikayesi böyle tatlış bir şekilde son bulsa. (Hayır, canıııım.. Kendimi kastetmiyorum.)
Kaan gerçekten çok çok samimi, kendini ortaya en dürüst şekliyle ortaya koyan, hayatta da bir duruşu olan, bel altı espiri yapmayan, kendinden hareketle tüm hikayeyi anlattığı için anlattığını çok içselleştirmiş bir insan. O yüzden çok seviyorum. En son Zorlu’da 15 Aralık 2024’te izlemiştim. Ondan önce de Özgürlük Parkı’nda yılın en sıcak yaz gününde, Temmuz 2023’te yine performansına gitmiştim. Bir sene içinde, aynı şeyi dinliyor olmama rağmen hiç sıkılmadım. Stand up’ın olayı da bu sanırım. Her anlatım, farklı geliyor, nüanslarla büyük ihtimal izlediğin, dinlediğin şeyin ağızda bıraktığı tat, değişiyor.
Yine de bence Kaan’cığımızın bir sonraki adımını çok çok merak ediyorum. Bildiğim kadarıyla bir kaç kitabı var, talk show programı yaptı, yarışma sundu, çeşitli yerlerde sunuculuk yapıyor, arada müzikal yapmıştı, şarkı da söylüyor. şimdi dizi yazıyormuş. O da diğer stand upçılardan farklı bir kulvardan ilerliyor. Sahne sanatlarını bütüncül ele alıyor.
Bence O’nu bir komedi oyununda; bir oda tiyatrosunda izlesek şahane olur. Bayılırım. Ayıla bayıla da kaleme alırım. Umarım bu dileğim gerçek olur.
Kaan’ın deyimiyle: “nöbetçi melekler göreve!!”..

Yorum bırakın